Binlerce yıldır insanlar Ay’ın özellikle de dolunay evresinin kendileri üzerindeki etkilerini sorguluyor. Delilikten uykusuzluğa, doğumdan suç oranlarına kadar birçok konu dolunayla ilişkilendirilmiştir. Ancak bu kadim inanışların arkasında bilimsel bir temel var mı? Bu yazıda, dolunayın insan üzerindeki etkileri ve bilimsel bulgular ele alınacaktır.
Antik Yunan’dan günümüze kadar uzanan inanışlara göre ay, insanların davranışlarını ve ruh hallerini etkileyebilir. Hatta lunatik kelimesi bile Latince’de ay anlamına gelen luna kelimesinden türetilmiştir. Tarihsel olarak birçok hekim ve hukukçu, insanların akıl sağlığının ayın evreleriyle değiştiğine inanmıştır.
1970’lerde psikiyatrist Arnold Lieber, ayın insanların vücutlarındaki biyolojik gelgitleri etkilediğini ve bu nedenle şiddet eğilimi ile cinayet oranlarında artış yaşandığını ileri sürmüştür. Ancak bu tür teorilerin çoğu günümüzde bilimsel olarak çürütülmüştür. Dolayısıyla, ayın etkileri üzerine yapılan araştırmalar dikkatle incelenmelidir.
Ay ışığı, uyku kalitesi üzerinde etkili olabilir. Özellikle dolunay öncesi gecelerde daha geç uykuya dalındığı ve toplam uyku süresinin azaldığı birçok çalışmada gözlemlenmiştir. Bazı araştırmalar, derin uyku süresinin kısaldığını ve REM evresine geçişin geciktiğini ortaya koymuştur.
Ayrıca, cinsiyetler arasında da farklar gözlemlenmiştir: Kadınlar dolunayda daha az uyur ve daha az REM uykusu alır. Erkeklerde ise tam tersi, REM uykusunda artış görülmektedir. Ancak her araştırma aynı sonucu vermemektedir; 2015 yılında 2.125 kişiyle yapılan geniş kapsamlı bir çalışmada, dolunayın uyku düzeni üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı belirtilmiştir.
İnsan bedeni ışık ve karanlık döngüsüne adapte olmuş bir sistemle çalışır: sirkadiyen ritim. Bu ritim sadece uyku değil; ruh hali, hormon dengesi ve genel zihinsel sağlık üzerinde de etkilidir. Birçok kişi dolunayda acil servislerin daha kalabalık olduğunu, ruh sağlığı sorunlarının arttığını iddia etse de; 2017 ve 2019 yıllarında yapılan iki büyük çaplı analiz, ayın hiçbir evresinde psikiyatrik başvurularda artış yaşanmadığını göstermiştir.
Dolunayın ruh sağlığı üzerindeki etkileri genelde genel popülasyonda görülmese de, bipolar bozukluğu olan bireylerde dolunayla senkronize ruh hali değişimlerine rastlanmıştır. 17 kişi üzerinde yapılan küçük bir çalışmada, hastaların depresyon ve mani arasında hızlı geçişlerinin ay döngüsüyle uyumlu olduğu gözlemlenmiştir.
Dolunay, tarih boyunca büyüleyici bir figür olmuştur: kimi zaman mistik bir tanrıça, kimi zaman bir lanetin tetikleyicisi. Ancak modern bilim, dolunayın insanların davranışları, ruh hali veya sağlığı üzerinde dramatik bir etkisi olduğunu gösteren güçlü kanıtlar bulamamıştır. Yine de, bu doğa olayının bazı hassas bireylerde (örneğin bipolar bozukluk hastalarında) dolaylı etkileri olabileceği düşünülmektedir.
Geri kalan etkiler ise büyük olasılıkla kültürel kodlarımızın ve kişisel algılarımızın bir ürünü olabilir. Dolunayın etkileri üzerine yapılan araştırmalar, bu konuda daha fazla bilgi edinmemizi sağlayabilir. Ancak mevcut bulgular, dolunayın insan davranışları üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu göstermektedir.