Damar tıkanıklığı, genellikle sessiz ilerlediği için çoğu zaman belirti vermeden ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor. Ancak bu durum çaresiz değil. Uygun yaşam tarzı değişiklikleri, doğru beslenme ve bazı tıbbi müdahalelerle damar tıkanıklığına karşı etkili bir mücadele yürütmek mümkün.
Prof. Dr. Sabri Demircan, damar tıkanıklığının en önemli sebebinin yaşlanma olduğunu belirtmektedir. Bunun yanı sıra, damar hastalığı eğiliminin olması, sigara, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, kolesterol yüksekliği, kötü beslenme ve hareketsizlik gibi durumlar da damar hastalığına olan meyli artırmaktadır. Bu faktörler arttıkça, zamanla damar duvarında harabiyet, lipit birikimi ve ilerleyen dönemlerde darlık ve tıkanma meydana gelmektedir.
Belirtiler, tıkanıklığın yerine ve derecesine göre farklılık göstermektedir. Örneğin, bacaklarda oluşan damar tıkanıklıkları genellikle yürürken ağrı veya uyuşma ile kendini gösterirken, kalp damarlarındaki tıkanıklık göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çabuk yorulma gibi belirtilerle fark edilebilmektedir. Beyin damarlarındaki tıkanıklık ise felç riskini artırmakta ve konuşma bozukluklarından görme kaybına kadar farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir.
Kardiyoloji ve Elektrofizyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sabri Demircan, hastalığa neden olan faktörleri gözetim altında tutarak sürecin hafifletilebileceğini vurgulamaktadır. Damar hastalığına yol açan faktörleri düzeltmek ya da yaşamdan çıkarmak, hastalık sürecini olumlu etkilemektedir. Sigarayı bırakmak, kolesterol sorunu varsa diyetle ya da ilaçla kontrol altında tutmak, tansiyon problemi varsa dikkatli olmak, kan şekerini ideal seviyelerde tutmak, diyet ve egzersiz yapmak, damar tıkanıklığını engellemede veya durdurmada olumlu etki sağlamaktadır.
Beslenme, damar sağlığını korumanın temel taşları arasında yer almaktadır. Özellikle doymuş yağlardan ve trans yağlardan uzak durmak, Omega-3 açısından zengin balık türlerine yönelmek, taze sebze ve meyve tüketimini artırmak, damar tıkanıklığının önüne geçmeye yardımcı olabilmektedir. Uzman isim de bu faktörlere dikkat ederek damar tıkanıklığını büyük ölçüde ekarte etmenin mümkün olduğunu ifade etmektedir.
Prof. Dr. Sabri Demircan, damar tıkanıklığının bir değil, birden fazla risk teşkil ettiğini vurgulamaktadır. Damar tıkanıklığı, beslediği organın harabiyeti ile sonuçlanabilmektedir. Örneğin, kalp damar tıkanıklığı, kalp adalesinde hasar ile sonuçlanan kalp krizine yol açabilirken, beyin damar hastalığı beyin hasarıyla sonuçlanan felce neden olabilmektedir. Ayrıca, böbrek damar hastalığı böbrek fonksiyon bozukluğuna, alt ekstremite damar hastalığı ise ayaklarda yara ve kangren ile sonuçlanabilmektedir.
Bu nedenle, herhangi bir damar tıkanıklığı riskinde zaman kaybetmeden uzmana danışmak ve izlenmesi gereken yollar hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Damar sağlığının korunması, yaşam kalitesini artırmakta ve ciddi sağlık sorunlarının önüne geçmektedir. Sağlıklı yaşam tarzı seçimleri, damar tıkanıklığı riskini azaltmak için kritik öneme sahiptir.